top of page

Kentsel yeşil alanlar, kentlerin refahı, geçim kaynakları ve çevresel sürdürülebilirliği açısından çok önemli bir rol oynamakta ve araştırmalara konu olmaktadır (Haaland vd., 2015; Nikolaidou vd., 2016; Fischer vd., 2018; Russo vd., 2018; Boulton vd., 2020; Gül vd., 2020; Yang vd., 2021). Bununla birlikte, hızlı kentleşme ve yoğunlaşma, kentsel rantı en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan yanlış planlama stratejilerinin yanı sıra, genellikle yeşil alanların kaybına yol açarak kentsel yaşam kalitesini düşürmektedir. Planlama yönetmeliklerindeki standartlaştırılmış yeşil alan yükümlülüklerine rağmen, bazen bu standartların etrafından dolaşmak veya yeşil alanları pasif bir şekilde sunarak kamusal faydalarını en aza indirmek için taktiksel eylemler uygulanmaktadır.
Türkiye'de yeşil alanlar nüfus büyüklüğü, yerleşim özellikleri, topografya, doğal özellikler ve iklim koşullarına göre planlanmaktadır (Ersoy, 2016). Ancak 1980'lerden bu yana uygulanan neoliberal ekonomi politikaları, kentsel rantı kamu refahının önüne geçirmiş, bu da rant odaklı kentsel gelişim planlarının yeşil alan sunumunu tehlikeye atmasına neden olmuştur (Tekeli, 2014). Sonuç olarak, kentsel yeşil alanların konumu, büyüklüğü ve kalitesine ilişkin sorular ortaya çıkmaktadır. Bu çalışma, Samsun ilinin merkez ilçelerindeki yeşil alanların niteliksel ve niceliksel yönlerini araştırmaktadır: Bu ilçelerdeki kentsel yeşil alanların kapasitesini ve erişilebilirliğini inceleyen araştırma, mevcut arazi kullanım modellerini farklı ölçeklerdeki onaylı planlama kararlarıyla karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Büyükşehir ve ilçe belediyesi planlamacıları ve Samsun'un mekânsal planlamasında yer alan özel sektör planlamacıları ile yapılan görüşmeler bu analizi tamamlamaktadır. Bu dinamikleri anlamak, kentsel çevreleri iyileştirmek ve sürdürülebilirliği teşvik etmek için gelecekteki kentsel planlamaya rehberlik etmek açısından çok önemlidir.

  • Facebook
  • Instagram
  • Twitter
  • Youtube
  • Spotify
  • LinkedIn
Onur Genç
bottom of page